Reaktif Artrit’ i Meydana Getiren Faktörler, Semptomlar ve Tedavi Yöntemleri

Geçmiş dönemlerde `Reiter Sendromu` şimdilerde ise `Spondiloartrit` olarak ifade edilen reaktif artrit’in en basit tanımı; nedeni tam olarak saptanamayan fakat tahmin edilebilen komplikasyonlar sonucunda gelişen, akut temelli iltihaplı bir hastalıktır.

Reaktif Artrit’ in Ortaya Çıkışı ve Gelişimi

Reaktif Artrit Etkileri

Geçmiş dönemlerde “Reiter Sendromu” şimdilerde ise “Spondiloartrit” olarak ifade edilen reaktif artrit’ in en basit tanımı; nedeni tam olarak saptanamayan fakat tahmin edilebilen komplikasyonlar sonucunda gelişen, akut temelli iltihaplı bir hastalıktır. Bireyin reaktif artrit hastalığına yakalanma olasılığını etkileyen faktörler şu şekilde sıralamak mümkündür:

  1. Yaş: Bireyin yaşı hastalığa yakalanma oranı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Yapılan araştırmalar 20 ile 50 yaş arasındaki bireylerde reaktif artrit görülme olasılığının yüksek olduğunu kanıtlar niteliktedir.
  2. Cinsiyet: Genel olarak reaktif artrite bakıldığında erkek bireylerin hastalığa yakalanma oranlarının kadınlar ile kıyaslandığında 3 kat daha fazla olduğu görülür. Fakat bu noktada ayrı bir parantez açarak konuyu bir alt kademede incelemek gerekir. Bağırsaklarda meydana gelen enfeksiyonlar neticesinde ortaya çıkan reaktif artrit erkek ve kadın bireylerde eşit oranda görülürken, klamidya yani “Chlamydia Trachomatis” bakterisinin sebebiyet verdiği reaktif artritin erkek bireylerde görülme olasılığı kadınlara göre 2 kat daha fazladır.

Belirsiz Nedenler ve Semptomlar

Reaktif artrit hastalığına sebebiyet veren etmenler tam manasıyla teşhis edilmemiştir. Fakat hastalar üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde, kesin olmamakla birlikte bilim insanları tarafından hastalığın nedeni olarak birkaç faktör kabul görmüştür. Bu faktörler:

  1. Genler: Özellikle bireye babasından aktarılan HLA- B27 geni reaktif artrit görülme riskini bir hayli arttırır.
  2. Çevresel etmenler: Hijyen ortamından uzak ve hava kirliliğinin çok olduğu ortamlarda bulunan bireylerin hastalığa yakalanma riski diğerleri ile kıyaslandığında daha fazladır.
  3. Bakterilerin meydana getirdiği enfeksiyonlar

Hastalığı meydana getiren bakterilerin tümünün ortak noktası vücudun direncini kırması ve vücut savunma sisteminde boşluklar yaratmasıdır. Bakteriyel faaliyetler neticesinde ortaya çıkan enfeksiyonları en genel ifadeyle; bağırsakta ve üreme organında olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Üreme organı aracılığıyla meydana gelen reaktif artriti deyim yerindeyse sinsi bir tür olarak nitelendirmek mümkündür. Çünkü; bu tür hiçbir semptom göstermeden vücuda yayılır. Fakat bağırsakta meydana gelen hastalıkta durum böyle değildir. Bu türün en önemli semptomu bireyde ishale sebep olmasıdır.

Tüm hastalıklar için geçerli olan “Nedeni ve belirtileri doğru tespit et, tedavi kolaylaşsın.” kanunu reaktif artrit için de geçerlidir. Bu nedenle reaktif artrit belirtilerini detaylandırmak gerekir:

  1. Hastalığı meydana getiren etmenlerin çeşitliliğine göre akıntı ya da ishal.
  2. Gün içerisinde sürekli olarak devam eden ve özellikler geceleri artan bel ağrısı.
  3. Ayak bölgesinde ve topuklarda sızı şeklinde görülen ağrı.
  4. Hastalığın oluştuğu bölgeye yakın olan eklemlerin sancılı bir şekilde büyümesi.
  5. Enfeksiyonel bir hastalık olduğundan vücut sıcaklığının yükselmesi, direncin düşmesine bağlı olarak halsizlik hissi ve iştahsızlık.

Hastalığın belirtileri göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıktığı noktanın büyük bir öneme sahip olduğu açıkça görülür. Çünkü; hastalık belirtileri ilk aşamada genellikle meydana geldiği noktaya yakın olan bölgeler üzerinde bir hayli tahribata sebep olur. 

Erken teşhisin tedavi başarısını büyük oranda etkilediği reaktif artrit hastalığında bireyin belirtileri doğru yorumlaması ve vakit kaybetmeden uzman doktor kontrolüne başvurarak muayene olması hayati önem arz eder.

Tespit, Teşhis ve Tedavi

Reaktif artrit hastalığında, belirtileri göz önünde bulundurarak nedenleri tespit etmek, daha sonra hastalığın kesin teşhisini yapmak ve son aşamada ise uygun tedavi yöntemini belirlemek gerekir. Bu aşamada hastalığın ne kadar ilerledikten sonra tespit edildiğinin doğru tedavi yöntemini belirlemede etkili olduğunu belirtmek gerekir. Yani genel bir ifadeyle hastalık kuluçka ya da başlangıç döneminde teşhis edilirse uygulanacak tedavi yöntemi ile hastalığın ileri evresinde teşhis edilmesiyle uygulanacak tedavi yöntemi aynı değildir. Hastalığın belirtileri ışığında yapılan muayeneler neticesinde ilaç ve bitkisel tedavi yöntemlerine ek olarak bireye egzersizler önerilir. 

İlaç tedavisinde antibiyotikler ve iltihap söktürücü ilaçlar tercih edilir. Özellikler poststreptokoksik reaktif artrit türünde iltihap söktürücü ilaçların önemi büyüktür. Bunun yanında protein özelliğiyle ön plana çıkan besinlerin tüketilmesi ve bitkisel tedavi kapsamında zerdeçal, aksöğüt ve ulak otu kullanımı hastalığın tedavisi açısından önem taşır. Çocuklarda bakteriyel faaliyetlerin meydana getirdiği enfeksiyonlar neticesinde ortaya çıkan reaktif artrit ile pediatri ilgilenir ve uygun tedavi yöntemini bireye göre belirlemeye çalışır.

Kaynaklar


1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (1 votes, average: 5,00 out of 5)
Loading...
Yorum ekle